Aslında onlara karşı olanlar kadar destekleyenler de çok. Zira bu tıp ailelerin üyeleri belirli bir kesim tarafından magazin figürü olarak algılanıyor. Ayrıyeten o gösterişli hayatların, pırıltılı mücevherlerin yarattığı masal havası, bu ailelerin ülkelerin tanıtımında tesirli olmasını da sağlıyor.
Günümüzde kraliyet ailesi denildiğinde akla birinci olarak İngiltere geliyor. Ailenin aslında bir “masal prensesi” var zira: Sıradan bir aileden gelip kraliçe olmaya hazırlanan Kate Middleton.
Onun en yakın rakibi de son devirde ön plana çıkan İspanya’nın veliaht prensesi Leonor… Artık 18 yaşına gelen Leonor, bir yandan hoşluğu bir yandan da askerlik hizmetiyle daima gündemin birinci sıralarında.
Belki onlar kadar olmasa da bir liste yapılsa üçüncü sırada yer alacak diğer bir kraliyet ailesi daha var Avrupa’da: Hollanda kraliyet ailesi.
O ÜLKEDE BİLE DOĞMAYAN KRALİÇE’NİN EN BÜYÜK KIZI
Bu ailenin vitrin yüzü de aslında Hollandalı bile olmayan Arjantin doğumlu Kraliçe Maxima.
Ülkenin “dışarlıklı” kraliçesi Maxima, savlı giysisi, kıpır kıpır halleriyle dünya sahnesinin renkli simalarından biri…
Ama görünüşe nazaran artık bu bahiste rakipleri var. Kral Willem Alexander ile evliliğinden dünyaya gelen kızları Catharina Amalia, Alexia ve Ariane…
Bu üç kardeşin en büyüğü olan 20 yaşındaki Catharina Amalia, tahtın gelecekteki sahibi olarak şimdiden vazifelerine hazırlanıyor. Genç kız, bu özelliği nedeniyle de bu işin meraklıları tarafından sık sık mercek altına alınıyor.
BİR YILDA İĞNE İPLİĞE DÖNMÜŞ
Catharina Amalia, geçtiğimiz günlerde de yeniden hem ülkesinin hem de dünya basınının manşetlerine çıktı. Bunun nedeni de geçirdiği fizikî değişimdi.
Hollanda kraliyet ailesi bundan birkaç gün evvel ülkeleri için özel bir gün olan Prens Günü’nü kutladı. Bu kapsamda da atlı otomobillerle, üzerlerinde gösterişli elbiseleri, taçları, nişanları ve mücevherleriyle kraliyet sarayına gittiler. O ortada da balkona çıkıp halkı selamladılar.
İşte o gün bakışların en çok yöneldiği kişi kral ile kraliçenin en büyük çocuğu Veliaht Prenses Catharina Amalia oldu.
Çünkü görünüşe nazaran genç prenses, kısacık hayatı boyunca bir daima çaba ettiği kilo problemine bir deva bulmuştu. Sözün tam manasıyla iğne ipliğe dönmüştü Prenses.
Daha geçen haziran ayında Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin ile Prenses Rajwa’nın düğününe katıldığında fazla kilolarıyla dikkat çeken Catharina Amalia, bu kadar kısa bir vakitte herkesi şaşırtacak kadar kilo vermişti.
20 yaşındaki prenses, yıllar boyunca fazla kilolarıyla konuşuldu. Bunu kapatmak için kat kat giyinip olduğundan daha kilolu göründüğü için de zalimce eleştirildi.
Amalia, geçen yıl haziran ayında Ürdün kraliyet ailesinin düğününe katıldığında bugünkünden daha kiloluydu.
GELECEĞİN KRALİÇESİ
Her ne kadar İspanyol dengi Leonor kadar ön plana çıkmıyor olsa da Amalia da bilhassa son vakitlerde hatırı sayılır ölçüde bir ilgiyi üzerinde topluyor. Zira o da günün birinde ülkesinin tahtına oturacak “veliaht prensesler” jenerasyonundan.
Tıpkı İspanya’daki Leonor, Belçika’daki Elisabeth, İsveç’teki Victoria ve onun kızı Estelle üzere. Vakti geldiğinde tahtı babasından devralacak olan Amalia da sık sık dünya basınında kendine yer buluyor.
Geçirdiği bu değişim nedeniyle her zamankinden daha fazla konuşulur oldu Amalia.
ÜNLÜ AİLELERİN EN BEĞENİLEN GELİN ADAYI
Catharina Amalia, daha şimdiden dünyanın en beğenilen bekar genç kızları ortasında yer alıyor.
Gelecekte babası Kral Willem Alexander’ın yerine ülkesinin tahtına geçecek olan Amalia, Avrupa’nın soylu ailelerinin de ilgi odağında. Yani birçok şahsa nazaran geleceği parlak ülkü bir gelin adayı.
DÜNYAYA GELİŞİ 101 PARE TOP ATIŞIYLA İLAN EDİLDİ
2003 yılında dünyaya gelişi yüz bir top atışıyla kutlanan Amalia, küçücük yaşlarından itibaren gelecekteki pozisyonuna uygun bir biçimde yetiştirildi. Son olarak da Amsterdam Üniversitesi’nde siyaset, hukuk ve psikoloji eğitimine başladı geçen yılın ekim ayında.
Ama bu kadar çok dikkat çeken bir kişi olduğu için de onun yüksek tahsili hem ülkenin geneli hem ailesi için bir sorun oldu.
Ülkedeki cürüm örgütleri tarafından tehdit edilen ve güvenliği tehlikeye giren Prenses Amalia, bu yüzden uzun müddet kaldığı öğrenci konutundan dışarı adım bile atamadı uzun mühlet. Sonra da etrafındaki güvenlik çemberi genişletildi.
KENDİSİNE TAHSİS EDİLEN ÖDENEĞİ GERİ VERDİ
Bu nedenle bir mühlet manşetleri işgal eden Amalia, ondan bir yıl evvel de öteki bir mevzuyla gündemin birinci sıralarına yerleşmişti.
O devirde ülkesinin başbakanı Mark Rutte’ye bir mektup yazarak kendisine verilecek olan 111 bin euroluk ödemeden feragat ettiğini açıkladı gen prenses.
Bu paranın Prenses’e hem maaş hem de işçi sarfiyatları için verileceğini hatırlatalım. Lakin Amalia bundan vazgeçerek halktan ailesine yönelen “fazla masraf oluyorlar” tenkitlerini de azaltmış oldu.
Amalia o periyotta yaptığı açıklamada kraliyet misyonlarını tam olarak üstleninceye kadar devletten rastgele bir ödenek almayacağını belirtti.
SINIRLARI AŞAN BİR AŞKTAN DÜNYAYA GELEN BİRİNCİ ÇOCUK
Bu ortada Prenses Amalia, periyoduna damga vuran ülkeler ortası bir aşkın da birinci meyvesi.
Dünya sahnesinin en renkli simalarından biri olan annesi Maxima 1971 yılında Arjantin’de dünyaya geldi.
Ülkeyi 1976 le 1983 yılları ortasında yöneten General Jorge Rafael Videla hükümetinin yani darbe hükümetinin tarım bakanı olan Jorge Zorreguieta’nın kızıydı Maxima, yani Amalia’nın anne tarafından dedesi.
Maxima eğitimini ülkesinde çift lisanlı okullarda tamamladıktan sonra Avrupa ve ABD’de çalışmaya başladı.
İşte o sırada da hayatını değiştiren yani ona kraliçelik yolunu açan tanışma gerçekleşti. Bir arkadaşının davetiyle gittiği İspanya’nın Sevilla kentinde o sırada şimdi veliaht prens olan Willem Alexander ile tanıştı.
ŞAKA YAPTIĞINI SANDI
Willem, birinci anda kim olduğunu ona söylemedi. Maxima gerçeği sonradan öğrendi. Hatta birinci anda ona inanmadı ve latife yaptığını sandı.
Aslına bakılırsa Maxima’yı Hollanda’ya çağıran arkadaşı “Seni bir prens ile tanıştıracağım” demişti. Görünüşe nazaran o arkadaşı kelamını tuttu.
Arkadaşlıkları aşka dönüştü ve sonunda 2002de evlendiler. Maxima’nın babasının darbeci hükümetin bakanı olması nedeniyle düğüne katılmasına müsaade verilmemesi o devirde çok konuşulmuştu. Maxima’nın düğününde boynu bükük kalsa da çift evlendi.