Mahfi Eğilmez’den OECD’nin Türkiye önerisine tepki: Bunlara reform değil deform denir

İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, OECD’nin yapısal ıslahat kapsamındaki öngörülerine reaksiyon gösterdi. Eğilmez, Daima iş mukavelelerinin daha esnek hale getirilmesi, toplumsal muhafaza sisteminin kıdem tazminatından daha geniş kapsamlı işsizlik sigortasına kaydırılması ve yasal minimum fiyatların firmalar için karşılanabilir olmasının sağlanması üzere tekliflerin yapısal ıslahat olmadığını belirterek, “Bu, emeği, sermaye karşısında daha da gerileterek sistemin yarattığı faturayı işçinin sırtına yükleme çabasıdır” dedi. 

İktisatçı ve eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez, Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü’nün (OECD) Türkiye’nin mevcut ekonomik görünümüne ve iktisat idaresinin ataklarına dair yaptığı değerlendirmeye reaksiyon gösterdi. 

OECD’nin yapısal ıslahatların mevcut makroekonomik çerçeveyi istikrara kavuşturabileceğini ve uzun vadeli büyüme potansiyelini artırabileceğini belirttiğini anımsatan Eğilmez, şunları söyledi:

“Sürekli iş mukavelelerinin daha esnek hale getirilmesi, toplumsal muhafaza sisteminin kıdem tazminatından daha geniş kapsamlı işsizlik sigortasına kaydırılması ve yasal minimum fiyatların firmalar için karşılanabilir olmasının sağlanması, daha fazla resmi iş yaratarak refahı ve mali gelirleri artırabilir öngörüsünde bulunmuş. OECD’nin önerdikleri yapısal ıslahat değil, Yapısal Uyumlandırma ismi altında çerçevelenmiş olan ve emeği, sermaye karşısında daha da gerileterek sitemin yarattığı faturayı işçinin sırtına yükleme uğraşıdır. Yapısal ıslahat; hukukun üstünlüğünün sağlanması, demokrasinin ve ekonomik sistemin ahbap çavuş münasebetlerinden kurtarılması, atamalarda liyakatin öne çıkarılması, eğitimde bilimin her evrede hâkim kılınması üzere esaslı adımlardır. Bozuk yapıyı değiştirecek olan ve hasebiyle yapısal ıslahat tabirine layık olan adımlar bunlardır. Fiyatları baskılamak ve emeği daha da zayıflatmakla sonuçlanacak adımlara yapısal ıslahat değil yapısal deform denir.”

 

 


Annesi ve babası Can Atalay’ın “suçlarını” anlatıyor

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir