Düzce’nin Gölyaka ilçesinde saat 04.08’de meydana gelen zelzele birçok vilayette hissedildi. Başta İstanbul olmak üzere çok sayıda vilayette hissedilen sarsıntıya vatandaşlar uykularında yakalandı. Yaşadıkları panikle kendilerini sokağa atan birçok kişi meskenlerini terk edip geceyi sokakta geçirdi. AFAD’dan yapılan açıklamada 5.9 büyüklüğünde ve 6.81 derinliğindeki zelzelenin merkez üssünün Düzce’nin Gölyaka ilçesi olduğu belirtildi. Zelzele sonrasında Twitter hesabından paylaşımda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, resmi kurumlara ulaşan rastgele bir can kaybının olmadığını duyurdu. Soylu’nun açıklamasında, “Düzce’nin Gölyaka ilçesinde, saat 04.08’de gerçekleşen 5.9 büyüklüğünde zelzelenin akabinde Valiliğimiz, AFAD ve 112 gruplarına ulaşan can kaybı bilgisi bulunmamaktadır” tabirleri yer aldı.
Birçok vilayette panik yaratan zelzele, başta İstanbul olmak üzere Ankara, Bolu, Sakarya, Kocaeli, Kütahya, Bilecik, Bursa, ve İzmir’e kadar geniş bir alanda hissedildi. Düzce’de zelzelenin akabinde güç nakil çizgilerinde kesinti meydana gelirken, sarsıntıyla büyük endişe ve panik yaşayan vatandaşlar konutlarını terk etti.
Kandilli Rasathanesi, ilerleyen dakikalarda zelzelenin büyüklüğünü 6.0 olarak revize etti. Artçı sarsıntılara ait AFAD’dan yapılan son açıklamalarda ise en büyüğü 4.3 olmak üzere 74 artçının yaşandığı bilgisi yer aldı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da açıklama yaparak “Düzce Gölyaka merkezli, birçok vilayetimizde hissedilen 5.9 büyüklüğündeki zelzelede Düzce’de 1’i ağır 32, İstanbul’da 1, Bolu’da 1, Zonguldak’ta 1 kişi olmak üzere şu anki bilgilere nazaran yaralı sayısı 35’tir” ifadelerini kullandı.
‘BEKLENMEYEN BİR SARSINTI DEĞİLDİ’
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, kaygı yaratan zelzeleden sonra yaşadıkları endişeyi toplumsal medyada paylaşan vatandaşların akıllarındaki soru işaretine açıklık getirdi. Meydana gelen zelzelenin sürpriz olmadığını lisana getiren İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır “Gölyaka’nın kuzeyinde 1999 İzmit Kırığı’nın devamında kırılmayan bir modül vardı. Çok büyük olasılıkla o fay kırıldı. Münasebetiyle zelzele sürpriz değildi. Sürpriz olan böylesine büyük bir zelzelede can kaybının olmaması ve önemli bir hasar yaşanmamış olması. Bu hakikaten şaşırtan ve bu açıdan baktığımızda bu bölgede daha evvel yaşanan zelzeleden ders almışız üzere görünüyor” dedi.
Çakır “1999 sarsıntısından bu yana geçen vakit diliminde bina stoklarının yenilenmesi ve yapı kontrol siyasetlerinin bu bölgede başarılı halde çalıştığı sonucuna ulaşabiliriz. Yoksa bu türlü büyük bir zelzeleye eski şartlarla yakalanmış olsaydık Düzce Ovası’nda büyük bir yıkım görebilirdik” diye konuştu.
‘BÖLGEDE YENİ SARSINTI İHTİMALİ ÇABUCAK HEMEN HİÇ YOK’
Depremin geniş bir bölgede hissedilmesinin olağan olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Ziyadin Çakır, “En son ne vakit bu türlü büyük bir sarsıntı yaşandı ve dar bir alanda hissedildi? 1999’dan bu yana bu bölgede bu türlü bir sarsıntı olmamıştı. Bu bilimsel olarak orta büyüklükte bir zelzele fakat 6 büyüklüğündeki bir zelzele aslında epeyce önemli bir afet” ifadelerini kullandı.
Depremin gerçekleştiği Düzce bölgesinde yakın bir vakitte 6 ve üzeri bir zelzele olma ihtimalinin çabucak hemen ortadan kalktığını söz eden Çakır, “Bölgede ana fay üzerinde kırılmamış eksik bir vardı o kesim da kırıldı. Bu hatta var olan öteki küçük faylarında bu kadar büyük sarsıntı üretmezler. Yani yakın gelecekte bölgede 6 ve üzerinde sarsıntı üretme potansiyeline sahip bir fay kalmadı. İzmit’ten Düzce’ye ve Bolu’ya uzanan hatta büyük bir zelzele yaşanma mümkünlüğü çabucak hemen hiç yok” yorumunu yaptı.
Düzce’de gerçekleşen sarsıntının, İstanbul ve Marmara’da beklenen büyük zelzele ile bir ilgisi olmadığı vurgulayan Çakır “Yaşanan zelzelenin yaklaşık 300 kilometre uzaklıktaki İstanbul’da beklenen sarsıntıya bir tesiri olmaz” diye de ekledi.